Merhaba arkadaşlar, bu yazımızda Mardin Gezisi sonrası edindiğimiz bilgileri, anılarımızı ve düşüncelerimizi size aktarmaya çalışacağız. Her yazımızda olduğu gibi hatırlatalım: gezdiğimiz her yere ulaşımı otostop ile sağlıyoruz. Eğer siz özel aracınız ile seyahat ediyorsanız şayet Mardin’de bizden çok daha fazla yer görebilirsiniz. Yukarıdaki video Mor Yuhannun Kilisesi ve Kıllıt Köyünde çektiğimiz fıtı fıtı tadında bir videodur.
Yiyip içtiğimiz bizim olsun, biz size Mardin’in güzellikleri anlatalım!
Mardin Gezisi ‘nin ilk etabını Mardin Midyat oluşturuyor. Hava sıcaklığı 35 derecede. Güneş altında kavuran, gölgede serinleten bir iklim bizi karşılıyor. Kilometrelerce yürüyorsunuz ancak havada nem oranı çok düşük olduğu için bu sıcaklığa rağmen eser miktarda terliyorsunuz, bir Akdeniz insanı için güneş altında yürüyüp terlememek resmen harika bir şey. 🙂 Ancak beraberinde getirdiği güneş yanıkları riskleri de var tabi. Siz siz olun benim gibi iklime aldanmayın. Güneş kremi kullanın.
Çok cüretkar olmadığı sürece insanların giyim-kuşamınızı yadırgamayacağı bir yerdir Mardin. Şort t-shirt giyip sokaklarda rahatlıkla yürüyebiliyorsunuz. Yadırgayan değil, daha çok meraklı bakışlarla karşılaşabiliyorsunuz. İnsanları gerçekten çok sıcak kanlı ve misafirperver insanlar.
Gezimiz boyunca bu sıcak kanlılığı bize hissettiriyorlar. Hiç tanımamalarına rağmen bizleri evlerine, sofralarına davet edip ağırlamaya çalışmaları bizi onurlandırıyor. Şehre genel olarak “mezhepler şehri” demekte bir yanlışlık görmüyoruz. Zira Mardin; Süryanisinden, Ezidisine, Sunni Müslümanından, Alevilerine, Katolik Hristiyanlarına, Protestanından Ortodoksuna varıncaya kadar bir kültür mozayiğini içinde barındırıyor.
Eski Midyat (Tarihi Midyat)
İlk durağımız Midyat’a uzun süren bir yolun ardından dinlenmek için sabahın erken saatlerinde bir çay bahçesinde oturup fırından taze çıkmış poğaça ve simitlerimizi yeni demlenmiş çayımız ile karnımızı doyurup rotamızı Midyat çarşısına çeviriyoruz. Bir çarşıdan beklenecek hemen her şeyi burada bulmak mümkün. Ancak bu çarşıda diğer şehirlerin çarşılarında bulamayacağınız bir şey var. “Süryani Şarapları” bu çarşıyı diğer illerde karşınıza çıkan diğer çarşı pazarlardan farklı kılmaya yetiyor. Çok sayıda şarap evi, Süryani şaraplarını tatmanız için hizmet veriyor.
Çarşıda gezerken önünüze geniş gümüş tabaklarla tatlı, çikolata, lokum veyahut tatlı Süryani çörekleri uzatılabilir buna şaşırmayın. İlk gördüğümüzde bu ikramlara şaşırmıştık ama daha sonra bunun esnaflar tarafından gelenek haline getirilen bir aktivite olduğuna kanaat getirdik.
Midyat’ta Neler yapılır?
Çarşıdaki şarap evlerinde Süryani şarabı tadın, Tarihi Midyat evlerini görün, Eski Midyat sokaklarını gezin ve Midyat Konuk evini mutlaka ziyaret edin. Süryani çöreğini kesinlikle tadın! Şiddetle tavsiye ederiz. Mardin’e gidip de o çöreklerin tadına bakmamak büyük bir kayıptır.
Eski Midyat sokaklarında mutlaka gezin ama bunu gündüz saatlerinde yapın. Zira akşam saatlerinden sonra Eski Midyat sokaklarında hayat neredeyse durmaktadır. Midyat’ın en güzel şehir görüntüsü Konuk evi terasından elde edilir burada fotoğraflar çekebilir, şehrin mimari dokusunun seyir keyfine varabilirsiniz.
Midyat Sokaklarında Tarihi Midyat evleri arasından Konuk evine ulaşıp şehrin genel görünümünü kaydettiğimiz videoyu izleyerek Eski Midyat’a genel, hızlı bir bakış atabilirsiniz.
Midyat’taki gezimizin ardından rotamızı Midyat’a yakın olan yaklaşık 30km uzaklıktaki yerel adıyla Kıllıt olarak bilinen haritalarda ise “Dereiçi Köyü” olarak geçen, Kıllıt Süryani Köyüne çeviriyoruz.
Kıllıt (Dereiçi) Süryani Köyü
Burası yaklaşık 100 nüfusa sahip küçük bir köy. Nüfusunun büyük bir bölümü köy dışında lojmanlarda yaşaması ve köyde daimi olarak kalan insan sayısının çok az olması sebebiyle son derece ıssız ve terk edilmiş bir görünüme sahiptir. Küçücük bir köy olmasına rağmen Kıllıt köyünü özel ve güzel kılan şey bu küçücük köyde dahi rahatlıkla gözlemlenebilecek kültür çeşitliliğidir.
Köyde hem Katolik hem Protestan hem de Ortodoks kiliseleri mevcuttur. Köyün tek zor tarafı ulaşımı. Özellikle otostopla gelecekler Savur yönünden gelirlerse araç bulmaları daha kolay olur. Özel araç ile ise herhangi bir ulaşım zorluğu yok. Dereiçi tabelalarını takip etmeniz yeterli.
Mor Yuhanun Kilisesi
Kılıt köyüne geldiğimizde yolun hemen kenarındaki bir evin balkonunda oturmakta olan Süryani bir ailenin dikkatini çekiyoruz. Kiliseyi gezmek istediğimizi söylediğimiz an hemen yanımıza gelip, Zemi adındaki arkadaş bize kiliseyi gezdirmek için eşlik ediyor. Aralarında genelde Süryanice konuşuyorlar ancak Türkçeleri de gayet akıcı hiçbir iletişim zorluğu yaşamıyoruz. Yardımsever ve hoşgörülü insanlar da ayrıca.
Mardin Savur
Savur, Mardin’in tipik mimarisini her yerinde gözlemleyebileceğiniz harika bir yerdir. Savur yolunda bol bol yemyeşil kavak ve ceviz ağaçları görebilirsiniz. Buradaki evlerin tamamı özel mülktür. Yüksek bir yerden fotoğraf almak gibi bir düşünceniz varsa ev sahiplerinden izin isteyebilirsiniz. Açıkçası biz insanları evlerinde rahatsız etmemek adına fotoğraf çekmemeyi tercih ettik. Çok da eksik kaldık denemez. Yukarıdaki fotoğraf Savur içerisinde çekildi. Sokaklarında gezerken gerçekten çok keyif alacaksınız.
Eski Mardin (Tarihi Mardin)
Mardin’in sahip olduğu kültür mozayiği yapısı Mardin’in genelinde gözlemlemek mümkündür. Ancak Eski Mardin diğer bir adıyla Tarihi Mardin, Mardin’in hiç şüphesiz en görkemli ve en gezilesi yeridir. İnsanlar buraya, Diyarbakır, Urfa, Antep gibi yakın şehirlerden hem de uzakta bulunan şehirlerden akın etmektedir. Eski Mardin’e olan rağbet Yeni Mardin için de geçerlidir.
Eski Mardin Çarşısı
Halk genelde güzel vakit geçirmek adına Eski Mardin’e gelir buradaki Kafe ve restoranlarda veya Eski Mardin’in çarşısında zaman geçirirler. Özellikle sezon “Ağustos-Eylül” aylarında Mardin’i çok hareketli görmek mümkündür. Sokaklarda yapılan canlı müzik gösterilerinden, festivallere kadar pek çok etkinlik düzenlenir.
Mardin gezi rehberi : Mardin Denizi ‘ni fotoğraflayın
Evet yanlış duymadınız. Mardin’in uçsuz bucaksız ovasını özellikle Nisan aylarında tamamen yeşil bitki örtüsü kaplıdır. Günbatımında ufkun mavi ışıması burayı denize benzetir. Mardindeyken “Mardin Denizi” tabirini duyarsanız hiç şaşırmayın. Bu manzaranın neye benzediğini görmek için Mardin’i mutlaka Nisan aylarında ziyaret etmeli. Yüksek bir yerinden gün batımında Ovayı yukarıdaki gibi fotoğraflamanız mümkündür.
Bu yazımız aynı zamanda Kamprota’da da yayınlanmaktadır. İncelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu Gezimizde Hangi Ekipmanları kullandık?
Öncelikle belirtelim hiçbir markanın sponsorluğu altında bu başlığı atmıyoruz. Tamamen merak edenleri bilgilendirme amaçlı bir başlıktır. Bu bilgilendirmeyi YouTube kanalımızda yayınladığımız videolarda da yapmaya özen gösteriyoruz. Şuraya fısıldayalım belli mi olur bir duyan olur. “Sponsora hayır demeyiz” 🙂
Ekipmanlar
DJI Mavic Mini, Zhiyun Smooth Q Gimbal, Eken H9R, POCO, Xiaomi Note 6, Dahili ses (Harici cihaz kullanılmadı)Program:
1- Movavi Video Suite
2- Filmora 9
3- Adobe Lightroom
Bu arada kullandığımız ekipmanlar ve uygulamalarla ilgili gelecekte ayrıntılı inceleme yazıları üretmek istiyoruz. Takipte kalın. Bu tür içerikler eklendiğinde hemen her yazımızın altında yer alan “Hangi Ekipmanları Kullandık” başlığı altında bu cihazlarla ilgili linkler bulacaksınız.
