Akdeniz

Varda Köprüsü & Kapıkaya Kanyonu

Bir biz eksiktik biz de geldik hadi bakalım

Varda Köprüsü ve Kapıkaya Kanyonu bloğumuzun ilk yazısı. Bu vesileyle yorum alanında bir merhabanı alırız.  Allahım ne kadar heyecanlı. Uzun uzadıya kim olduğumuzdan söz etmek istemiyoruz. Video loglarımızdan yazılarımızdan  bizi zamanla zaten tanıyacaksın çünkü.  Bu ilk yazımız olabilir ancak ilk gezimiz değil tabii ki. Türkiye’nin dört bir yanında yaptığımız tüm Otostoplu seyahat anılarımızı flashback’ler yaparak tek tek kaleme alacağız. Eh, adettendir gelecek seyahat planlarımızı da seninle paylaşacağız. Hatta fikirlerini de alacağız. Nelere dikkat etmemizi, neleri konu almamızı istersin sana hep soracağız bunları buradan 🙂

Adana’ya gidek mi? Şalgamından içek mi?

Cevap 1: Gidin abi. Cevap 2: İçin abi. Kebap konusuna hiç girmiyorum hepçili var veganı var sıkıntılı konular. Linç yemeyelim şimdi yorumlarda 🙁 Adana’ya gidin. Özellikle Kapıkaya Kanyonu ve Varda Köprüsüne gideceksiniz Adana’nın geleneksel “nem çok” cümlesini kurmamak için mutlaka Mart ve Nisan aylarında gidin.

Biraz serin olur falan ama olsundu. Üzerine ince bir şey alarak serin hava sorununu kolaylıkla çözebiliyorsun. Ancak Mayıs sonlarında ve sonraki aylarda gidersen, ne kadar soyunursan soyun sıcağa maalesef bir çare yok. Burada Adana’dan bahdediyoruz 😀

Binnur der ki : Bakın siz şu Almanların İşine!

Kapıkaya Kanyonu yüzbinlerce yıldır akan nehir sularıyla,  Varda Köprüsü ise Almanlar tarafından 1912 yılında Osmanlı döneminde yapıldı. Türkiye’de yer alan en eski ve en yüksek taş köprüdür kendisi.   İngilizlerin ve Almanların geçmiş tarihle çok yakından ilgilendikleri gerçeğini öğrenmek Arkeoloji okumanın beraberinde getirdiği avantajdan olsa gerek.

Ülkemizde, özellikle Osmanlı’nın son döneminde yapılan arkeolojik kazıların neredeyse tamamı İngiliz ve Almanlar tarafından yapılmıştır. Almanlar, projesine 1851 yılında başlanan  “Bağdat Demir Yolu” demir yolu ağını Osmanlı’ya yaptılar. Yaptıkları bu yolun karşılığında ise Osmanlı Topraklarından geçen hattın “demir yolunun geçtiği yolun sağı ve solunda yer alan tüm arkeolojik kalıntıları” isteyip, bunları himayelerine alıp binlerce tarihi eseri Almanya’ya götürdüler.

Tren yollarının kıvrım kıvrım, dolanmasının sebebi bu olsa gerek

Eh o dönemin gözü açık Almanları, edinilmiş arkeolojik bilgilerin ışığında mevcut coğrafyamızı da inceleyerek, eski toplumların geçmişte yaşamış olduğu kesinleşmiş alanların yakınlarından tren yolunu geçirerek mümkün olan en çok eserin çıkarılmasını hedeflemişlerdir.  Günümüzde en zengin Müzelere sahip ülkelerin İngiltere ve Almanya olmasına hiç şaşırmayalım.

Varda Köprüsü de işte bu tren yolu çalışmasında inşa edilmiştir.  İlgili “Bağdat Tren Yolu” hattının bir görselini aşağıya bırakıyorum inceleyebilirsiniz.

Tren hattı incelendiğinde gerçekten bu hat üzerinde geçmişte yaşamış pek çok toplumun izlerine rastlanır.  Konuyu tüm ayrıntıları ile ele almak için haftalar vermek gerek. Şimdilik bu konuyu pas geçiyorum.  Ancak bu demiryolu hadisesi konusunda ayrıntılı bir içerik yapmaya karar verirsek, YouTube ve Sosyal ağlarımızdan bizi takip ediyorsanız söz veriyoruz ilk sizin haberiniz olacak.

Varda Köprüsü ve Kapıkaya Kanyonuna nasıl gidersiniz?

Uzun uzadıya kıraathane ahalisi gibi şuradan dön buradan dön demeyeceğiz. Google diye bir şey var abi. Direkt yol tarifi al hiç bizle uğraşma :). Sana yol hakkında söyleyebileceğim tek can alıcı tüyo “Kıralan Köyü” yolu üzerinden Varda Köprüsüne çıkarken Mersin tarafından geliyorsan son bir iki kilometreyi daracık tek şeritli bir yol üzerinde gideceksin. Virajlarda bol bol korna çal, gerçekten çok dar bir yol. Ne demek istediğimizi oraya gidince anlayacaksın. Aracını park edebileceğin bolca alan var  ve park sorunu yaşamayacaksın. Çevrede Mobese kameralar mevcut ve genelde fotoğraf çekmeye gelen insanlarla kalabalık olduğu için nispeten güvenlidir.

Varda Köprüsüne bir gözatalım

Köprünün uzunluğu 172 m , yüksekliği ise 99 metre. Wikipedia’nın söylediğine göre çelik kafes taş örme tekniği ile Almanlar tarafından yapılmış. İçimde “bu nasıl bir teknikmiş” diye merak uyandıran bir isime sahip. 🙂 Öhöm öhöm. Şöyle bir kenara not alayım. “Bağdat Tren Yolu” ndan sonra araştırılacak ikinci konum olsun. Konumuza dönersek, Varda Köprüsü günümüzde halen varlığını sürdüren, 4 taşıyıcı ayak üzerinde duran sapasağlam bir yapıdır. Üzerinde fotoğraf çekilmeniz mümkün. Trenler bu köprü üzerinden geçerken hızlarını son derece düşürüyorlar. Tren rayları üzerinde uyuya kalsanız dahi ezilme riskiniz yok. Öylesine bir yavaşlık. Ama tabi siz yine de uyumayın.

Kapıkaya Kanyon Yolu ise Yaklaşık 9 km

Belediye insanlar yürüsün diye bir güzel düzenlemişler gayet de güzel olmuş. Yol çam ağaçları arasında çok güzel bir parkur. Yazının en başında da dediğimiz gibi aylardan Mart olmasına rağmen yer yer terleyip üstümüzü çıkarmak durumunda kaldık öyle bir sıcak söz konusu. Malum bu tarz aktivitelerde özellikle serin geçen Mart gibi bir ayda terlemek pek akıllıca değil. Yanınızda mutlaka yedek t-shirt vs bulundurun.

Kapıkaya Kanyonu Girişi

Not: Arkamızdaki Parkur yazısını şimdi görüyorum. Ben şok. Tesadüfün böylesi 🙂

Kolay Zorlukta bir Parkur

Kapıkaya Kanyonu Parkuru

Parkurda yer yer 15-20 derece eğimli yollar bulunsa da öyle temiz güzel bir hava var ki inanın bu rampaları çıkarken hiç yorulmuyorsunuz. Yol çam ağaçları arasından sohbet muhabbetle akıp gidiyor. Yolun da zamanın da nasıl gelip geçtiğini hiç anlamıyorsunuz.

 

Kapıkaya Kanyonu Asma Köprü

Tatataaam işte geldik sırat… öhöm öhöm. Asma köprüye.

Ama ne asma köprü. Rehber abimiz Salman Güngör şöyle der; “bu köprü vaktiyle dümdüzdü nasıl böyle sarkmış hiç bilmiyorum” 🙂 Sarkmış markmış demedik geçtik tabi. Özellikle Drone ile çok güzel görüntüler verdi Allah var. Videoyu izlediyseniz dikkatinizi çekmiştir zaten.

Geldik Kanyon İçineee

Lütfen suya bakıp bu neymiş yaa akarsu mu şimdi bu? demeyin. Maalesef 2020-2021 sezonu çok kurak geçti ve genel olarak Türkiye genelinde bir su krizi söz konusu. Mevcut su krizi bu güzelim kanyonu da bulmuş. Yapacak bir şey yok. Gönül güldür güldür akan bir akarsu isterdi ama buna da şükür demekle yetiniyoruz. Ne diyelim? 🙁

Kapıkaya Kanyonu, Kanyon İçi

Söylenene göre normal şartlarda Kanyonun tam şu yukarıda gördüğünüz parkurunu rahat rahat geçmemiz su seviyesinden ötürü mümkün olmazmış. Suya girmemiz gerekebilirmiş. Buradan suyun ne kadar yükseldiğini aşağı yukarı tahmin edebilirsiniz. Varda köprüsü ile başlayıp Kapıkaya Kanyonu ile devam eden yolumuz burada son buldu.

Burada kamp yapılır mı?

Kapıkaya Kanyon Başlangıcından Varda Köprüsü görünümü

Şuan oturmakta olduğumuz yerde çok da güzel kamp yapılabilir. Ancak bir önceki fotoğrafta gördüğünüz kanyon içinde kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Yukarı kesimlerinde yer alan Barajda baraj kapakları zaman zaman açılmakta ve su seviyesi değişebilmektedir. Siz siz olun kanyon zeminine çadır kurmayın. Ancak yukarı kesimlerde güvenle çadır kurup konaklayabilirsiniz.

Kamp alanı ile ilgili bilgi için şuraya göz atabilirsin

Bu Gezimizde Hangi Ekipmanları kullandık?

Öncelikle belirtelim hiçbir markanın sponsorluğu altında bu başlığı atmıyoruz. Tamamen merak edenleri bilgilendirme amaçlı bir başlıktır. Bu bilgilendirmeyi YouTube kanalımızda yayınladığımız videolarda da yapmaya özen gösteriyoruz. Şuraya fısıldayalım belli mi olur bir duyan olur. “Sponsora hayır demeyiz” 🙂

Ekipmanlar
DJI Mavic Mini, Zhiyun Smooth Q Gimbal, Eken H9R, POCO, Xiaomi Note 6, Dahili ses (Harici cihaz kullanılmadı)

Program:
1- Movavi Video Suite
2- Filmora 9
3- Adobe Lightroom

Bu arada kullandığımız ekipmanlar ve uygulamalarla ilgili gelecekte ayrıntılı inceleme yazıları ve nasıl yapılır? Nasıl kullanılır? tadında içerikler üretmek istiyoruz.  Takipte kalın. Bu tür içerikler eklendiğinde hemen her yazımızın altında yer alan “Hangi Ekipmanları Kullandık” başlığı altında bu cihazlarla ilgili linkler bulacaksınız.

Obiwan

Obiwan, henüz sahip olmadığımız Karavanımızın adı. Biz onu hiç tanımadan sevdik :) Bu arada evet. Adı Obi-Wan Kenobi 'den geliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu